Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla,
Hamd Allah’a mahsustur,
Salat ve selam bütün peygamberlerin, sıddıkların, şehitlerin ve müminlerin üzerine olsun..
İnsan düşünen bir varlıktır. Bizi diğer canlılardan farklı kılan, Allah’ın bizlere bahşettiği ‘akıl’ nimeti düşünmemizi sağlar. Düşünmek, sorgulamak, araştırmak sonu bilinmeyen bir okyanus gibidir. Allah’ın ezeli ilmiyse herşeyi kapsamıştır. Allah’ın gönderdiği peygamberle Ademoğlu bir takım ilimlere ulaşmıştır. Ve bu ilimler, dünya hayatında işimize yaradığı gibi ahirette de işimize yarar. Faydalı ilimlerin yapıldığı meclislerde Allah’ın razı olacağı işler yapılır, Allah’ın emirleri yerine getirilir.
Günümüzde üniversiteler de birer ilim meclisleri olarak görülebilir. Farklı bilim dallarının, farklı bölümlerin aynı çatı altında işleve koyulduğu alanlar olan üniversiteler, mümin gençler için bir cihat alanıdır. Her türlü harama ulaşmanın kolay olduğu üniversite ortamlarında genç mümin kendisini bozuk ortamlardan uzak tutarak cihat etmiş olur. Allah’ın ve peygamberinin (sallallahu aleyhi vesellem) koyduğu haramlar, adeta üniversite ortamında yok sayılmaktadır. Oysa Allah’ın ve peygamberinin (sallallahu aleyhi vesellem) koyduğu haramlar evde olduğu kadar üniversitede de haramdır. Sadece anne- baba yanında edepli durmak bir mümine yakışmaz. Çünkü, anne- baba herşeyi göremez. Fakat Allah herşeyi görür.
Haramların helal kılığında insanlara hoş görünmesi bugünümüz için büyük bir felakettir. Özellikle bayan-erkek ilişkilerinin haram boyutu üniversite ortamında göze çarpmaktadır. Bazı insanlarda gençler üniversitede birbirini tanıyıp, flört etmeli ve böylece evlilikleri sağlıklı olmalı şeklinde bir algı oluşmuştur. Bu ve benzeri algılar, bir müminin dünyasını ve ahiretini olumsuz yönde etkileyebilir. Nitekim haram bir zemine oturtulmuş ilişki, her ne kadar helal olursa olsun, saf ve temiz- İslami bir başlangıçtan uzak olması hasebiyle gelecek için pek iç açıcı değildir. Genç bir müminin üniversite ortamında yaşadıkları, yaşamakta oldukları ve yaşayacakları genç mümine şunu hatırlatmalıdır: Hayat, cennet ödülünü kazandıracak bir sınav ve üniversitede bu sınavın bir aşamasıdır. Nitekim, haramların çoğalması ve helalmiş gibi algılanması, genç müminin çevresinin bozuk olması genç mümini Allah yoluna daha da yakınlaştıran vasıtalardır. Şeytanın ve nefsin cennete giden yolda yenmemiz, savaşmamız gereken bir aşamadır. Aynı şekilde üniversite ortamındaki İslam’a uygun olmayan her türlü ortama karşı da savaşmalıyız. Eğer üniversite ortamındaki haramlara karşı cihat etmek için Allah’tan sürekli yardım istersek, Allah’ın izniyle üniversite imtihanını başarıyla geçeriz. Zaten bir zorluk olmadan kolaylık olmaz. Sınav, sınavın olacağı ortamda olur. Yani İslami şartlara uygun giyenmeyen birisine bakmamak anca İslami şartlara göre giyinmeyenlerin bulunduğu ortamlarda bulunmakla olur. Tabii biz elimizden geldiği kadar İslami olmayan ortamlara girmemeliyiz. Fakat, zaruri durumlarda İslami şartlara göre giyinmeyen insanların bulunduğu ortamlarda bulunduğumuz vakit Allah’ı zikrederek o ortamı bizim için cihat alanı olarak görmeliyiz. Artık bulunduğumuz ortam bizi cennete ulaştıracak bir köprü olmalıdır. Ölümle sonuçlanacak sınavımızda başarı Allah ile olmaya çalışmaktan geçer. Bizler, ne kadar hata yaparsak yapalım, her ne kadar tövbemizi bozarsak bozalım, Allah’tan yardım isteyerek Adem aleyhiselam’ın çocukları olalım, Allah’tan yüz çevirerek şeytan olmayalım.
Haramların helal gibi görüldüğü üniversitede, flörtün adeta evlilik için ön şart olduğu bir toplumda genç mümin Allah ile adım atmaktadır. Allah bize şah damarımızdan daha yakındır. Genç mümin Allah’ın yakınlığını hissederek, kendine güvenerek cihat alanı olarak gördüğü üniversitede haramlardan uzak durur. Çünkü, genç mümin kim olduğunun farkındadır. Genç mümin Hz.Muhammed sallallahu aleyhi vesellem in ümmetidir. Efendimizin sallallahu aleyhi vesellem’in sünnetine yapışır, modaya yapışıp kalmaz. Giyinişi, saçı- sakalı, yürüyüşü, yemeğe başlayışı, kalkışı vs. herşeyi o ( sallallahu aleyhi vesellem) gibidir. Örnek efendimiz sallallahu aleyhi vesellemdir. Allah’ın izniyle bu gelecekte de böyle olacak. Sünnetten zerre kadar imtiyaz vermeden, Allah zaten affediyor tuzağına düşmeden, elinden ve dilinden geldiği kadar insanları uyararak genç mümin üniversite cihadını başarıyla tamamlayacaktır inşaAllah.
Mehmet Rakipoğlu
